Prof. Dr. Aynur Özge
Migren ve epilepsi (sara hastalığı), birbirinden bağımsız gibi görünse de, aslında sıklıkla birlikte görülen iki nörolojik rahatsızlıktır. Yapılan araştırmalar, bu iki hastalığın beyindeki benzer mekanizmalarla ilişkili olduğunu ortaya koymuştur. Peki, migren ve epilepsi neden sıkça bir arada bulunur? Bu yazıda, bu iki hastalığın ortak genetik ve epigenetik bağlantılarını, klinik yansımalarını ve uzun vadeli prognostik sonuçlarını ele alacağız.
Migren ve epilepsi arasındaki ortak noktaların başında genetik faktörler gelmektedir. Her iki rahatsızlığın da beyindeki sinir hücrelerinin aşırı uyarılmasıyla tetiklendiği bilinmektedir. Neuroscience News‘da yayımlanan araştırmalar, epilepsi ve migrenin beyindeki aynı elektriksel aktivite bozukluklarıyla ilişkili olabileceğini ortaya koyuyor. (Neuroscience News, Neuroscience News)
Örneğin, migrenin “aura” tipi atakları sırasında beyindeki anormal elektriksel aktivite, epileptik nöbetlere benzerdir. Ayrıca, her iki hastalıkta da beyindeki glutamat adlı nörotransmitterin aşırı salınımı önemli bir rol oynar. Glutamatın bu aşırı salınımı, sinir hücrelerinin aktivitesini kontrol eden mekanizmalarda bozulmalara neden olur.
Bazı gen mutasyonları da hem migren hem de epilepsi riskini artırmaktadır. CACNA1A gibi kalsiyum kanalı genleri, hem migren hem de epilepsi hastalarında sıklıkla tespit edilen genetik varyasyonlardandır. Bu genler, sinir hücrelerinin elektriksel iletimi üzerinde önemli bir role sahiptir. Ayrıca, bu hastalıkların kalıtımsal olarak aile üyeleri arasında daha sık görülmesi, ortak genetik mekanizmaların varlığını güçlendirmektedir.
Epigenetik süreçler, genetik yatkınlıkların çevresel faktörler tarafından nasıl etkilendiğini gösterir. Migren ve epilepsi, sadece genetik faktörlerle değil, aynı zamanda çevresel tetikleyicilerle de şekillenir. Stres, uyku bozuklukları, hormon dalgalanmaları, beslenme alışkanlıkları ve çevresel toksinler gibi faktörler, her iki hastalığın da ataklarını tetikleyebilir.
Epigenetik değişiklikler, bu tetikleyicilerin beyindeki sinirsel iletimi nasıl etkilediğini ve hastalığın seyrini nasıl değiştirdiğini açıklar. Örneğin, migren ve epilepsi hastalarında çevresel stres faktörlerinin etkisiyle genlerin aktivasyonu veya baskılanması değişebilir, bu da atakların sıklığını ve şiddetini artırabilir.
Epilepsi ve migrenin klinik süreçleri sıklıkla birbirine benzerdir ve bu nedenle tanı sürecinde karışıklıklara neden olabilir. Özellikle migrenin aura tipi ve epileptik nöbetler, benzer belirtilerle kendini gösterebilir. Aura sırasında yaşanan görsel bozukluklar, baş dönmesi, bulantı ve duyusal değişiklikler, epileptik nöbetlerde de görülebilir. Bu durum, doğru tanı konulmasını zorlaştırabilir. Bu yüzden, her iki hastalığı birlikte yaşayan hastaların belirtilerini ayrıntılı bir şekilde değerlendirmek büyük önem taşır.
Neuroscience News‘da yayınlanan bir araştırma, epilepsi tedavisinde kullanılan nörostimülatörlerin migren gibi komorbid nörolojik belirtilerde de iyileşme sağlayabileceğini ortaya koyuyor. (Neuroscience News) Bu tür tedavi yöntemleri, beyindeki anormal elektriksel aktiviteleri düzenleyerek hem migren ataklarını hem de epileptik nöbetleri azaltabilir.
Migren ve epilepsi bir arada görüldüğünde, hastalığın prognozu genellikle daha karmaşık olabilir. İki rahatsızlık da bireyin yaşam kalitesini olumsuz etkiler ve birlikte görüldüklerinde bu olumsuz etkiler daha da belirgin hale gelebilir. Epilepsi hastalarının migren atağı geçirme olasılığı daha yüksek olabilir ve bu durum tedavi sürecini zorlaştırabilir. Aynı şekilde, migren atakları sırasında epileptik nöbet geçirme riski de artabilir.
Ancak, iyi bir tedavi planı ve düzenli doktor kontrolü ile her iki hastalık da kontrol altına alınabilir. Özellikle nörostimülasyon gibi yeni tedavi yöntemleri, her iki hastalığın semptomlarını hafifletme potansiyeline sahiptir.
Migren ve epilepsi, ortak genetik ve biyolojik süreçler nedeniyle sıklıkla bir arada görülen iki nörolojik rahatsızlıktır. Bu iki hastalığın birlikte görülme olasılığı, genetik yatkınlıklar, epigenetik değişiklikler ve çevresel faktörlerin etkisiyle artar. Migren ve epilepsi ataklarını kontrol altına almak için, doktorunuzla düzenli olarak görüşerek kişisel tedavi planınızı optimize etmek önemlidir.
Sağlıklı ve dengeli bir yaşam dilerim!
Daha fazla okuma için:
1. Pati S, Hansen JB. Optimizing therapies for neurobehavioral comorbidities of epilepsy using chronic ambulatory electrocorticography. Epilepsy Behav. 2019;106814. doi: 10.1016/j.yebeh.2019.106814.
2. Neuroscience News. Extra benefit from epilepsy neurostimulators, reducing comorbid neuropsychiatric symptoms. Available from: https://neurosciencenews.com/