Prof. Dr. Aynur Özge
Her sabah düzenli olarak açlık şekerinizi ölçüyorsunuz. Cihazda çıkan değer örneğin: 95 mg/dL. Gülümsüyorsunuz: “Şekerim normal, demek ki her şey yolunda.” Ama gerçekten öyle mi?
Sadece bir sabah ölçümüyle şekerin yolunda olup olmadığını söylemek eksik bir resme bakmak gibidir. Çünkü şeker kontrolü sadece o anki değere değil, geçmiş haftaların izlerine de bakılarak değerlendirilir.
Kan şekeri gün içinde yemek, stres, uyku, hareket ve hatta ilaç zamanlamasına göre sürekli dalgalanır. Bu nedenle sabah açlık şekerinin “normal” çıkması her zaman genel durumu yansıtmayabilir.
Özellikle yemek sonrası (postprandiyal) şeker yükselmeleri veya gece yükselen değerler, sabah ölçümünden fark edilmeden geçebilir.
Ve işin daha da önemlisi; küçük ama sürekli yüksek seyreden değerler, zamanla damar duvarlarını yıpratarak kalp ve beyin krizlerine zemin hazırlar.
1. HbA1c (Hemoglobin A1c) – Uzun Dönemli Şeker Göstergesi
Bu test, son 2-3 aylık ortalama kan şekeri seviyenizi gösterir.
Değeri yükseldikçe, komplikasyon riski artar.
| HbA1c Düzeyi | Anlamı |
| %5.6 ve altı | Normal |
| %5.7–6.4 | Prediyabet |
| %6.5 ve üzeri | Diyabet |
Yani sabah şekeriniz 95 olsa bile, HbA1c değeriniz %6.8 çıkıyorsa, aslında damarlarınız sürekli yüksek şekere maruz kalıyor olabilir.
2. Postprandiyal Şeker (Yemekten Sonra 1–2. saat)
Yemekten sonra ölçülen değerler, özellikle damar sağlığı için çok önemlidir.
Bu yükselmeler fark edilmeden kalabilir ama aterotromboz (damar içi pıhtı oluşumu) sürecini hızlandırabilir.
Bu da uzun vadede:
Ne Yapmalı?
Şeker takibi sadece bir sabah ritüeli değil; vücudunuzu tanıma ve koruma yolculuğudur. Erken dönemde fark edilen dengesizlikler, ilerideki kalp ve beyin krizlerini önleyebilir.
Sevgili okurlar,
Damarlar sessizce yaşlanır, hasar verdiğini belli etmeden ilerler. Ama siz dikkatli bakarsanız, o sessiz tehlikeyi erkenden fark edebilirsiniz.
Sabah şekerinize değil, tüm resme bakın.
Sağlıkla ve farkındalıkla kalın.