“Her Yerim Ağrıyor, Uydurmuyorum!”

“Her Yerim Ağrıyor, Uydurmuyorum!”

Prof. Dr. Aynur Özge

Birçok kişi migrenin şiddetli baş ağrılarından ibaret olduğunu düşünse de bu durum genellikle gerçekte yaşananların sadece küçük bir parçasıdır. Migren hastaları sık sık baş ağrılarının yanı sıra vücutlarında yaygın ağrılar yaşadıklarını da dile getirirler. İşte burada devreye fibromiyalji ve artrit gibi hastalıklar girer. Bu rahatsızlıklar, vücudun farklı bölgelerinde ağrılarla kendini gösterirken, migrenle benzer kökenlere sahip olabilir. Peki, migren, fibromiyalji ve artrit arasındaki bu gizli bağ nedir? Gelin, birlikte inceleyelim.

Ortak Genetik Köken

Migren, fibromiyalji ve artritin genetik olarak bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Son araştırmalar, bu üç rahatsızlığın belirli genetik faktörler tarafından tetiklenebileceğini göstermektedir. Özellikle COMT ve TRPV1 gibi genler hem ağrı algısını hem de sinir sistemi üzerindeki hassasiyeti artırabilir. Bu genetik yatkınlık, kişinin hem migren ataklarına hem de yaygın kas-iskelet ağrılarına (fibromiyalji) daha duyarlı hale gelmesine neden olabilir. Artrit, eklemlerde iltihaplanmaya bağlı olarak ağrılı durumlara yol açarken, migren ve fibromiyaljinin ortak noktası sinir sisteminin aşırı hassasiyetidir.

Ortak Klinik Belirtiler

Migren, fibromiyalji ve artrit, birçok ortak klinik belirtiyi paylaşır. Yaygın vücut ağrıları, baş ağrıları, yorgunluk, uyku problemleri ve depresyon gibi belirtiler, bu üç hastalıkta da sıkça görülür. Özellikle fibromiyalji hastalarında yaygın kas ağrıları ve sertlik yaşanırken, migren hastalarının da vücutlarında ağrı hissetmeleri oldukça yaygındır. Bu hastalıklar sadece fiziksel olarak değil, zihinsel olarak da kişiyi yıpratabilir; çünkü sürekli ağrıyla yaşamak ruh sağlığını da olumsuz etkiler.

Ortak Tetikleyiciler

Migren, fibromiyalji ve artrit gibi hastalıkların ortak tetikleyicileri vardır. Bunların başında stres, uyku bozuklukları ve hormonal değişiklikler gelir. Ayrıca hava değişiklikleri, fiziksel veya duygusal travma ve aşırı yorgunluk bu rahatsızlıkları tetikleyebilir. Özellikle fibromiyalji ve migren, strese karşı aşırı duyarlılık gösterir. Migreni tetikleyen hormonal dalgalanmalar, özellikle kadınlarda fibromiyalji semptomlarını da artırabilir.

Kendini İfade Etme Güçlüğü

Migren, fibromiyalji ve artrit gibi rahatsızlıkları yaşayan birçok insan, yaşadıkları ağrıları ve bu ağrıların hayatlarını nasıl etkilediğini ifade etmekte zorlanır. Bu hastalıkların doğası gereği, ağrılar bazen görünmezdir ve dışarıdan anlaşılması zor olabilir. Kişi, ağrılarının “gerçek” olduğunu anlatmakta güçlük çekebilir. Bu ifade zorluğu, çevresi tarafından yanlış anlaşılma korkusunu beraberinde getirir ve bazen “abarttığı” ya da “uydurduğu” düşünülebilir. Bu tür durumlar, hastaların kendilerini daha yalnız hissetmelerine neden olabilir.

Etkilenme Kaygısı

Migren, fibromiyalji ve artrit gibi kronik ağrılarla yaşamak, zaman içinde hastaların sosyal ve iş hayatlarını da derinden etkileyebilir. Bu rahatsızlıkları yaşayan kişiler, işlerini kaybetme, sosyal ilişkilerinde zorluklar yaşama veya sevdiklerinin desteğini kaybetme kaygısı taşıyabilirler. Bu “etkilenme kaygısı”, kişinin stres düzeyini artırabilir ve bu da semptomların şiddetini artırabilir. Kronik ağrılar, kişinin günlük aktivitelerine devam edebilme kabiliyetini sınırlayabilir, bu da depresyon ve kaygı bozukluklarına yol açabilir.

Ağrının Yeterince Dikkate Alınmamasının Yarattığı Kaygılar

Fibromiyalji, migren ve artrit gibi hastalıklar, her zaman fiziksel olarak belirgin olmayabilir. Bu nedenle, birçok hasta ağrılarının yeterince ciddiye alınmadığını hisseder. Kişinin “görünmeyen” ağrılarla yaşadığını anlatmaya çalışması, sıklıkla çevresi tarafından hafife alınabilir. Bu durum, hastalarda duygusal olarak yıpranmaya ve “yalnız” hissetmeye neden olabilir. Özellikle fibromiyalji gibi “tartışmalı” hastalıklar, tıbbi camiada bile bazen yeterince tanınmamaktadır. Bu durum, hastaların doğru tedaviye ulaşma konusundaki endişelerini artırabilir.

Tedavi Stratejileri

Migren, fibromiyalji ve artrit için tedavi stratejileri birbirine benzerlik gösterebilir. Tedavide en önemli adım, ağrı yönetimi ve yaşam kalitesini artırmaktır. Bu üç hastalık için kullanılan bazı ortak tedavi yöntemleri şunlardır:

  • İlaç tedavisi: Migren ve fibromiyalji için antidepresanlar, antikonvülsanlar ve ağrı kesiciler yaygın olarak kullanılır. Artrit tedavisinde ise antiinflamatuvar ilaçlar ve kortikosteroidler eklem iltihabını azaltmaya yardımcı olabilir.
  • Fiziksel terapi: Hem artrit hem de fibromiyalji hastalarında kas ve eklem hareketliliğini artırmak için fiziksel terapi önerilir. Egzersizler, migren ataklarını da hafifletebilir.
  • Stres yönetimi: Yoga, meditasyon ve derin nefes alma teknikleri, hem migren hem de fibromiyalji semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir.
  • Uyku düzeni: Uyku bozuklukları, migren ve fibromiyaljiyi şiddetlendirebilir, bu yüzden uyku hijyenine dikkat etmek çok önemlidir.

Migren, fibromiyalji ve artrit gibi rahatsızlıklar, birbirleriyle bağlantılı olabilir ve birlikte görülme olasılığı yüksektir. Bu hastalıkların ortak noktası, sinir sisteminin aşırı hassasiyetidir. Eğer migren ataklarıyla birlikte vücut ağrıları yaşıyorsanız, bu durumu doktorunuzla paylaşarak fibromiyalji ya da artrit açısından değerlendirme yapılmasını sağlayabilirsiniz. Unutmayın, ağrılarınızı “uydurmadığınızı” bilmek ve doğru tedavi yöntemleriyle bu süreci yönetmek yaşam kalitenizi artırabilir.

Sağlıklı ve ağrısız günler dilerim!

avatar
Prof. Dr. Aynur ÖZGE, MD, PhD

Prof. Dr. Aynur Özge, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Nöroloji Anabilim Dalı'nda öğretim üyeliği yapmaktadır. Uzmanlık alanları arasında Algoloji ve Klinik Nörofizyoloji bulunmaktadır. Eğitimini tamamladıktan sonra akademik kariyerine odaklanarak, nöroloji alanında derinlemesine bir uzmanlık edinmiştir.