Evde kalmak hayat kurtarır oldu son zamanda. Pandemi gerçeği öğretti bizi bir insanın bir diğerini aslında ne kadar yakınen ilgilendirdiğini. Keza birey kavramı da yeniden tarife büründü tüm bu gerekler ışığında.
Özgürlük alanlarımız arasındaki belirsiz çizgi bir kez daha çizildi yeni dünya gerçekleri ile. Bu hayatımızı sağlık açısından etkilediği kadar sosyal açıdan ve ekonomik açıdan da etkiledi kaçınılmaz olarak. Öncelikle de alışkanlıklarımızı etkiledi. Eskiden birini gördüğünüzde sarılmak, öpmek, hiç olmazsa tokalaşmak normal, aksi “kabalık” iken şimdilerde bunları yapmak hastalık yayıcı ve zararlı hareketler oldu. Kimse bir diğerine 1 metreden fazla yaklaşmasın diyor epidemiyologlar sosyal izolasyona dikkat çekerek.
Peki ya hekim-hasta ilişkisi?
Ağrınız var, doktora gidiyorsunuz. Pek çok endişeyi zorlukla aşarak doktor maskesi ve tepeden tırnağa yeni koruyucu giysileri ile karşılıyor sizi, mimiklerini tam olarak göremiyorsunuz maskenin ardından çok ta iyi anlaşılamayan bir konuşma garip geliyor size muayene sırasında hem o hem de siz tedirginsiniz bir an önce işiniz bitsin ve evinize dönün istiyorsunuz. Hekim de sizin aciliyetinize karar verip kapsamlı değerlendirmeyi selim günlere bırakma gayretinde anlıyorsunuz eldivenli eli, sarıp sarmalanmış ekipmanları ile alışılmışın dışında bir muayene yapıyor. Zorunlu birkaç tetkik ile sınırlıyor taleplerini ve nihayetinde uzaktan göz teması dışında bir temas olmaksızın tamamlanıyor viziteniz ilaçlarınızı alıp gidiyorsunuz eve aklınızda pek çok soru ile.
Peki soruların cevapları için ne yapmalısınız? Ve bu dönemde salgınla mücadele eden hastaneleri daha fazla meşgul etmemek için ne gelir elinizden?
Tüm bunlar çok yeni. Ne kadar devam edeceğini hiçbirimiz bilmiyoruz. Ve bizi ancak koşulsuz sevgi, saygı, anlayış, sabır ve etkili iletişim kurtaracak. Ne demiş atalarımız, “insan insanın zehirini alır”….
Sağlıkla kalın.
09.04.2020