Prof. Dr. Aynur Özge
Günlük hayatın koşturmacası içinde çoğu zaman ellerimizi sadece zorunlu işler için kullanıyoruz. Yemek yaparken, temizlikte ya da telefonda mesaj yazarken… Peki hiç düşündünüz mü, ellerimizi bilinçli ve yaratıcı şekilde kullandığımızda beynimize nasıl bir katkı sağladığımızı?
El becerileriyle uğraşmak sadece üretmenin, yaratmanın bir yolu değil. Aynı zamanda beynimizi çalıştırmanın da en doğal, en eğlenceli yöntemlerinden biri!
Ellerimiz, beynimizin adeta dışa açılan kapıları gibidir. Beyindeki motor alanlarla el hareketleri arasında çok güçlü bir bağlantı vardır. Ne kadar çeşitli ve detaylı el hareketi yaparsak, beynin o kadar çok bölgesi aktif hale gelir.
Bu yüzden çocuk gelişiminde el-göz koordinasyonu çok önemlidir. Ama güzel haber şu: Bu sadece çocuklar için değil, yetişkinler ve yaşlılar için de geçerli!
Unutmayın, önemli olan ustalaşmak değil; süreklilik ve keyifle yapmak!
Araştırmalar, el becerileriyle yapılan işlerin beyin plastisitesini (yani beynin kendini yenileme kabiliyetini) desteklediğini gösteriyor. Japonya’da yaşlı bireylerle yapılan bir çalışmada, haftada birkaç saat örgü ören veya ahşap işleriyle uğraşan kişilerde bilişsel düşüş riskinin daha az olduğu görülmüş.
Hatta bazı nörologlar, el yazısıyla günlük tutmanın bile dijital not almaktan daha fazla beyin aktivitesi sağladığını söylüyor.
Kimi zaman bir iğne-iplik, kimi zaman bir kalem-kağıt… Ellerinizi kullandığınız her üretken uğraş, beyniniz için bir egzersizdir.
Zihninizi keskin tutmak, odaklanmayı artırmak ve yaş aldıkça beyin sağlığınızı korumak istiyorsanız, ellerinize biraz daha fırsat tanıyın.
Sevgili okurlar,
Belki bu yazıyı okuduktan sonra bir köşeye bıraktığınız örgü şişlerini çıkarır ya da yıllardır dokunmadığınız boyama kalemlerinizi elinize alırsınız. Küçük adımlar, büyük farklar yaratır.
El becerilerinizi geliştirin, beyninize yatırım yapın.
Sevgiyle ve sağlıkla kalın.
Prof. Dr. Aynur Özge