Prof. Dr. Aynur Özge
Pek çok konuda olduğu gibi sağlıkta da dönem dönem popüler konular olur. D vitamini de ülkemizde dönem dönem popüler olan sağlık konuları arasındadır. Bunun haklı gerekçeleri vardır mutlaka, ancak bazen de konu kontrolden çıkarak neredeyse “beş çayında eşe dosta ikram edilir” hale gelir ki bu oldukça riskli ve tehlikeli bir durumdur. Bu yazıda, D vitamini eksikliğinin beyin sağlığımız açısından önemine kısaca değinmek ve Alzheimer hastalığı ile ilişkisini ele almak istiyorum.
D vitamini, vücudun kemik sağlığını korumak, bağışıklık sistemi fonksiyonlarını desteklemek ve genel sağlık için gerekli olan önemli bir vitamindir. Güneş ışığına maruz kalma, D vitamininin ciltte sentezlenmesini sağlar. Ayrıca, D vitamini bazı gıdalardan ve takviyelerden de alınabilir.
D vitamini en çok yağlı balıklar (örneğin somon, uskumru), karaciğer, yumurta sarısı ve güçlendirilmiş süt ürünleri gibi gıdalarda bulunur. Güneş ışığına maruz kalma da önemli bir D vitamini kaynağıdır. Vücutta, D vitamini ciltte sentezlenir ve daha sonra karaciğer ve böbreklerde aktif forma dönüştürülerek kullanılabilir hale gelir.
D vitamini fazlası genellikle nadirdir, ancak aşırı takviye alımı durumunda hiperkalsemiye (kandaki kalsiyum seviyesinin artması) yol açabilir. Hiperkalsemi, mide bulantısı, kusma, kas zayıflığı ve böbrek taşları gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Bu nedenle, D vitamini takviyesi alırken doktor tavsiyesi önemlidir.
D vitamini, sinir hücrelerinin fonksiyonlarını destekleyerek beyin sağlığı için kritik bir rol oynar. Anti-inflamatuar ve antioksidan özelliklere sahip olan D vitamini, beyin hücrelerini oksidatif stresten ve iltihaptan korur. Ayrıca, D vitamini, sinaptik plastisiteyi artırarak öğrenme ve hafıza fonksiyonlarını destekler.
D vitamini eksikliği, kan testleri ile tespit edilir. Serum 25-hidroksivitamin D [25(OH)D] düzeyleri ölçülerek D vitamini eksikliği belirlenir. D vitamini eksikliği, genellikle 20 ng/mL’nin altında olan seviyelerle tanımlanır.
D vitamini eksikliği tespit edildiğinde, doktorlar genellikle D vitamini takviyesi önerirler. Takviye, oral tabletler veya damlalar şeklinde alınabilir. Eksikliğin şiddetine bağlı olarak, başlangıçta yüksek dozlarda (örneğin, haftada bir 50,000 IU) ve ardından idame dozu olarak daha düşük miktarlarda (günde 1,000-2,000 IU) alınır. Takviye süresi, eksikliğin nedeni ve şiddetine bağlı olarak değişir, ancak genellikle birkaç ay sürebilir.
Araştırmalar, D vitamini eksikliğinin Alzheimer hastalığı riskini artırabileceğini göstermektedir. D vitamini eksikliği, beyinde beta-amiloid plakların birikimini ve tau proteinlerinin anormal fosforilasyonunu teşvik edebilir. Bu patolojik değişiklikler, Alzheimer hastalığının gelişiminde önemli rol oynar. D vitamini seviyelerinin düşük olması, bilişsel gerileme ve demans riskini artırabilir. Bu nedenle, D vitamini seviyelerinin düzenli olarak kontrol edilmesi ve eksikliklerin zamanında giderilmesi büyük önem taşır.
D vitamini, beyin sağlığı için hayati öneme sahiptir. D vitamini eksikliği, sinir hücrelerine zarar vererek Alzheimer hastalığı riskini artırabilir. Bu nedenle, özellikle yaşlı bireylerin D vitamini alımına dikkat etmeleri ve düzenli olarak D vitamini seviyelerini kontrol ettirmeleri önemlidir. Sağlıklı bir diyet, yeterli güneş ışığı ve gerektiğinde takviye kullanımı, beyin sağlığını korumada önemli bir rol oynar.
Daha fazla okuma için;
1. “Vitamin D and the Brain: Mechanisms of Action and Role in Cognitive Health,” Journal of Alzheimer’s Disease.
2. “The Role of Vitamin D in Neurodegenerative Diseases,” Nutrients.
3. “Vitamin D Deficiency and Alzheimer’s Disease Risk,” International Journal of Geriatric Psychiatry.
4. “D Vitamini ve Beyin Sağlığı,” Türkiye Klinikleri Journal of Neurology.