Nöropatik Ağrıyı Nörolojiye Geri Kazandırmak: Sahipsiz Ağrıların Bilimsel Temeli

Nöropatik Ağrıyı Nörolojiye Geri Kazandırmak: Sahipsiz Ağrıların Bilimsel Temeli

Prof. Dr. Aynur Özge

Bugün size bir “sahipsiz” ağrıdan bahsedeceğim. Ne romatologun, ne ortopedistin, ne fizik tedavicinin… ve garip şekilde zaman zaman nörologların bile “benim alanım değil” dediği bir ağrı türü: nöropatik ağrı.

Oysa nöropatik ağrı, doğrudan doğruya sinir sisteminin hasarına ya da bozuk işleyişine bağlı gelişir. Yani bizzat beynin, omuriliğin ya da periferik sinirlerin kendi içinde gelişen bir sorunla ilgilidir. Hal böyleyken neden nörologlar bu ağrıya mesafeli durur? Gelin birlikte hem bu sorunun cevabını arayalım hem de sahipsiz kalan bu ağrıyı bilimin sıcak kucağına geri kazandıralım.

🔍 Nöropatik Ağrı Nedir?

Nöropatik ağrı, sinir sisteminin bir bölgesindeki hasar sonucu kendiliğinden ya da abartılı şekilde oluşan ağrılardır. Örneğin:

  • Şeker hastalığında ayakta yanma hissi
  • Zona geçirenlerde sinir uçlarında kalıcı acı
  • Felç sonrası vücudun bir yarısında geçmeyen ağrı
  • Multiple Skleroz hastasında yüzü yakan elektriklenmeler

Bu ağrılar, klasik ağrı kesicilere genellikle yanıt vermez. Çünkü ağrıya neden olan sorun kaslarda, kemiklerde ya da eklemlerde değil, doğrudan sinir sisteminin kendisindedir.

Neden Sahipsiz?

Çünkü bu ağrılar ne “kanıta dayalı” fiziksel muayene bulgularına sahiptir ne de görüntüleme yöntemlerinde kolayca izlenebilir. Hasta “yanıyor, batıyor, içimden geçiyor” der ama MR normal çıkar. O yüzden ne yazık ki bazen hekimler bile “psikolojik olabilir” der.

Bu durumda hasta yalnız kalır, anlaşılmadığını hisseder, yıllarca hekim hekim gezer. İşte bu yüzden bu ağrılara “sahipsiz ağrılar” diyoruz.

🧠 Nöropatik Ağrının Bilimsel Temeli: Beyin ve Sinir Sisteminin Reorganizasyonu

Son yıllarda yapılan çalışmalar, nöropatik ağrıların beyinde yeni ağrı devrelerinin oluşması, yani “nöroplastisite”nin negatif kullanımıyla ilişkili olduğunu göstermektedir.

Beyin, bir sinyali defalarca alırsa, onu işlemek için yeni yollar oluşturur. Ancak bu yollar bazen normalde ağrılı olmayan uyaranlara bile acı tepkisi verecek kadar hassaslaşır.

  • Cilt rüzgârla temas eder → Acı
  • Hafif dokunma → Yanma hissi
  • Giysi sürtünmesi → Batma hissi

Bu tabloya allodini ve hiperaljezi adı verilir. Sinir sistemi bu durumlarda artık yanlış alarm veren bir sirene dönüşür.

💊 Tanı ve Tedavide Nerede Durmalıyız?

Tanıda hâlâ en değerli araç: iyi bir hikâye dinlemek ve anlamak.

Hastanın ağrıyı nasıl tarif ettiği, ne zaman başladığı, eşlik eden nörolojik bulguların varlığı (uyuşma, karıncalanma, kas kaybı…) bizim için altın değerindedir.

Tedavide ise klasik ağrı kesiciler değil, sinir hücrelerinin elektriksel aktivitesini düzenleyen ilaçlar (gabapentin, pregabalin, duloksetin, amitriptilin vb.) devreye girer. Ayrıca:

  • Topikal ajanlar (kapsaisin krem, lidokain bant)
  • Fizik tedavi ve sinir bloğu uygulamaları
  • Sinir uçlarında ağrı iletimini doğru noktaya çekmeye yarayan ilaçlar ve serumlar
  • Nöromodülasyon (TENS, beyin pili gibi teknikler)
  • Bilişsel-davranışçı terapi

Bunların hepsi, kişiye özel bir plan dahilinde uygulanmalıdır.

👩‍⚕️ Neden Nörolojiye Ait?

Çünkü:

  • Nöropatik ağrı sinir sistemi kaynaklıdır.
  • Beyin-sinir eksenindeki reorganizasyon nöroloji alanıdır.
  • Multipl Skleroz, epilepsi, inme, travma gibi birçok nörolojik hastalık nöropatik ağrıya yol açar.
  • Ağrı yönetiminde nörolojik bilgi, diğer alanlarla entegre olmalıdır.

Bu nedenle nöropatik ağrı, nörolojinin hem tanı hem tedavi sorumluluğunda olmalıdır. Tıpkı epilepsi, Parkinson ya da MS gibi…

🔄 Sonuç: Sahipsiz Değil, Bilimin Kucağında Bir Ağrı

Nöropatik ağrılar görünmeyebilir, izlenmeyebilir, kan tahlilinde çıkmayabilir ama varlıkları ve etkileri gerçektir. Bu ağrıları anlamak, doğru adlandırmak ve bilimsel temele oturtmak, hem hastaya hem hekime güven verir.

Ve unutmayalım sevgili okurlar, ağrıyı anlayan bir hekim, ağrıdan korkmayan bir hastayı yaratır. Nöropatik ağrıyı nörolojiye geri kazandırmak da bu anlayışın en önemli adımıdır.

Sevgiyle ve bilimle…

avatar
Prof. Dr. Aynur ÖZGE, MD, PhD

Prof. Dr. Aynur Özge, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Nöroloji Anabilim Dalı'nda öğretim üyeliği yapmaktadır. Uzmanlık alanları arasında Algoloji ve Klinik Nörofizyoloji bulunmaktadır. Eğitimini tamamladıktan sonra akademik kariyerine odaklanarak, nöroloji alanında derinlemesine bir uzmanlık edinmiştir.