Prof. Dr. Aynur Özge
Migren sadece “ağrı” değildir. O, bazen “benliğin ve düşüncenin parçalanması” hissi olabilir. Bu yazıda, migren ile hafıza, dil ve günlük düşünme süreçlerimiz arasındaki ilişkiye değinmek istiyorum.
Migren Hakkında En Sık Yanılan Korkunç Mit: “Sadece Baş Ağrısı”
Migren, dünya genelinde 15 % oranında etkili olan yaygın bir nörolojik hastalıktır ama sıklıkla yanlış anlaşılır. Bu hastalarda sadece baş ağrısı değil; hafıza bulanıklığı, karar vermekte zorlanma, kelimeyi bulamama gibi zihinsel belirtiler de yaşanır — tıpkı migrenin bir başka adıymış gibi.
Migren ve Biliş: Bilim Ne Diyor?
- Meta-analizler, migren hastalarında genel bilişsel işlev ve dil işleme yeteneğinin migreni olmayan akranlarına göre %14 ile %40 oranına kadar düştüğünü saptamış.
- Uzun vadede migren, demans riskini artırabilir; vasküler demans ve Alzheimer hastalığı yönünde de anlamlı bağlantılar gösterilmiştir.
- Ataklar sırasında özellikle işleyen bellek (working memory) ve reaksiyon süreleride önemle etkilenir; baş ağrısı geçince biliş bir miktar toparlansa da bu etkiler bazı hastalarda kalıcı olabilir.
Melis Hanım, 42 yaşında bir bankacı. Rutin bir iş planı yaparken bile bazen odaya girer, “Ne yapacaktım ben bir saniye…” diye düşünür. Özellikle migren atağı geçirmeden önce veya sonrasında, kelimenin tam olarak dilinde canlanmasını beklediği bir kavramı unutmakla kalmıyor, aynı anda üç dört düşüncenin arasında kaybolduğunu da yaşıyor. Bu deneyim, onun anlattığına göre, “Sanki kendime ait olmayan bir hafıza”, beynin başka bir evrende dolaşması gibi.
Çevresi çoğunlukla, “Bunun adı unutkanlık, yaşlılığın ilk işareti” dese de Melis, bu durumun migren ataklarının yarattığı bilişsel savaş alanı olduğunu anlatmaya çalışıyor. Yani bu sadece unutkanlık değil; hem zihinsel hem nörobiyolojik bir meseledir.
Toplumsal Farkındalığa Neden İhtiyaç Var?
Migrenle ilgili bilişsel sorunlar görünmezdir. Bu nedenle:
- “Migren sadece baş ağrısı” gibi ön yargılar, hastaların deneyimlerini geçersizleştirir.
- Hafıza zorlanması yaşayanlara karşı sabırsızlık, onların yaşadığı gerçek nörobilişsel durumu anlamaya engel olur.
- Sağlık okuryazarlığı; migrenin sadece ağrı değil, bir nöroloji ve biliş bozukluğu olduğunu kavratabilir.
Ne Yapmalı? Hastalara ve Sevdiklerine Öneriler
- Migren atağı sonrası bilişsel bulanık duyumsama yaşıyorsanız bilin: Bu yaygındır ve zamanla düzelir. Eğer bu sorun 3 aydan uzun sürüyorsa mutlaka kapsamlı bir nöropsikiyatrik değerlendirme talep etmeli ve gerekiyorsa uygun desteklerle sorunu çözmelisiniz.
- Hafıza günlüğü tutmak, atak sonrası dalganın seviyesini görmek açısından faydalıdır.
- Dilsel zorluklar varsa, zihin yerine ortamı sadeleştirmek yardımcı olabilir: Tek konuya odaklanmak, not tutmak etkili stratejilerdendir.
- Yakın çevreyi bilgilendirin: “Şu an düşüncelerim karışık çünkü migren atakları böyle etkiler” cümlesi büyük fark yaratabilir.
Son Söz
Migren, bazen “unutulmuş bir kendilik” olarak ortaya çıkar. Bu nedenle hem hastaların hem yakınlarının yaşananları anlaması büyük önem taşır. Migreni sadece bir baş ağrısı olarak değil; zihinle kurulan kırılgan bir ilişki olarak yeniden tanımak, bize bu hastalığa daha nazik ve etkili yaklaşımlar sunar.