Prof. Dr. Aynur Özge
Hiç elinize hafifçe dokunulduğunda canınızın yandığı oldu mu? Ya da sıcak suya girerken normalde hissettiğiniz ısıyı bu defa sanki ateş gibi algıladığınız? İşte bu tür durumlar bize beynimizin bazen ağrıyı olduğundan daha büyük algılayabileceğini gösteriyor.
Tıpta bu durumlara “allodini” ve “hiperaljezi” adını veriyoruz. Her biri, ağrının sadece fiziksel değil, beynin işleyişine bağlı olarak da değişebileceğinin kanıtı.
Aslında hayır. Ağrı bazen dışarıdan gelen zararlı bir uyaranı haber verir, bazen de vücut tehlike geçmiş olsa bile beynin eski kayıtları üzerinden sinyalleri büyütmesiyle ortaya çıkar.
İşte burada merkezi duyarlılık (central sensitization) devreye girer.
Allodini, normalde ağrı yapmayan bir uyaranın ağrılı algılanmasıdır.
Örneğin:
Bu durum genellikle migren, fibromiyalji, nöropatik ağrılar ve kronik baş ağrısı sendromlarında karşımıza çıkar.
🧩 Özellikle migren atakları sırasında ışığa, sese, kokuya ve dokunmaya karşı gelişen hassasiyet, tipik bir allodini örneğidir.
Hiperaljezi ise normalde ağrılı olan bir uyaranın, çok daha şiddetli ağrılı hissedilmesidir.
Mesela:
Hiperaljezi genellikle sinir hasarı, ilaç kötüye kullanımı (örneğin ağrı kesici aşırı kullanımı) veya kronik inflamatuvar hastalıklar sonrası gelişebilir.
🔁 Neden Olur?
Beyin ve omurilikteki ağrı ileten sinir yolları tekrar tekrar uyarıldığında, bu yollar “ağrıyı ciddiye alma” moduna geçer. Tıpkı bir yangın alarmı gibi, artık en küçük dumana bile yüksek sesle yanıt verirler.
📌 Bu duruma santral sensitizasyon (merkezi hassasiyet) diyoruz.
📌 Ağrı artık sinirin değil, beynin kendisinin karar verdiği bir deneyime dönüşür.
Bu duruma eşlik edebilecek başka bozukluklar da vardır:
🎯 Kimlerde Görülür?
💡 Peki Ne Yapmalı?
Bu tür ağrılar genellikle “dokunulmaz ama anlaşılır” hissedilir. O yüzden ilk adım: Hastayı anlamak ve hak vermek.
Tedavide ise:
Sevgili okurlar, ağrı çoğu zaman basit bir uyarıya verilen fiziksel tepki gibi görünür. Ancak işin içine beynin öğrenme, hatırlama ve duygu merkezleri girdiğinde, ağrının ne kadar karmaşık ve kişiye özel bir deneyim olduğunu fark ederiz.
Allodini ve hiperaljezi gibi durumlar, hem hasta hem hekim için kafa karıştırıcı olabilir. Ancak bu belirtiler “abartı” değil, tam tersine beynin verdiği dürüst bir yanıtın sonucudur. Bu yanıtı anlamak, hem doğru tedaviye ulaşmanın hem de hastayı güçlendirmenin ilk adımıdır.
Ağrının abartı değil, anlam taşıdığı bir dünyada buluşmak dileğiyle…