Sosyal Kognisyon Kaybı: “Nezaket Gitti, Huysuzluk Geldi” Diyen Ailelere Bilimsel Yanıtlar

Sosyal Kognisyon Kaybı: “Nezaket Gitti, Huysuzluk Geldi” Diyen Ailelere Bilimsel Yanıtlar

Prof. Dr. Aynur Özge

Size çok tanıdık gelen bir yakınınız bir süredir başkalaştı mı? Eskiden nazik, anlayışlı, ince düşünceli olan bir eş, kardeş, ebeveyn ya da dost… artık ani öfkeleniyor, başkalarının duygularını umursamıyor, empati kuramıyor, sosyal kuralları hiçe sayıyor olabilir.

Ve siz büyük bir hayal kırıklığıyla şu cümleyi kuruyor olabilirsiniz: “Nezaket gitti, huysuzluk geldi.”

İşte bu yazı, değişen davranışların ardındaki beyin bilimini açıklamak ve size yalnız olmadığınızı göstermek için hazırlandı.

🧠 Sosyal Kognisyon Nedir?

Sosyal kognisyon, beynimizin diğer insanlarla kurduğu ilişkiyi yöneten bilişsel kapasitesidir.
Şu işlevleri içerir:

  • Başkalarının ne hissettiğini anlayabilmek (empati)
  • Sosyal kurallara uygun davranabilmek
  • Alay, ironi, yüz ifadesi gibi ipuçlarını okuyabilmek
  • Davranışın sonuçlarını tahmin edebilmek
  • Başkasının bakış açısından düşünebilmek (zihin kuramı – “theory of mind”)

Kısacası, toplum içinde uyumlu, duyarlı ve saygılı birey olmamızı sağlayan becerilerin beyin merkezidir.

🧩 Beynin Neresindedir?

Sosyal kognisyonun merkezi, beynin:

  • Prefrontal korteks (özellikle orbitofrontal ve medial alanlar)
  • Temporal lob (özellikle amigdala ve superior temporal sulkus)
  • Ayna nöron sistemi (özellikle inferior frontal girus)
  • Anterior singulat korteks

gibi bölgeleridir. Bu alanlar beynin “ahlaki pusulası” gibidir.

Bu Bölgeler Hasar Görürse Ne Olur?

Bu bölgeler etkilenirse, kişi:

  • Başkalarının duygularını anlayamaz
  • Sosyal sinyalleri yanlış okur veya hiç fark etmez
  • Empati kuramaz
  • Uygunsuz espriler yapabilir, cinsel/saldırgan davranışlar gösterebilir
  • Sosyal olarak mesafeli ya da aşırı samimi olabilir

Bu durumda kişiler genellikle bencil, kaba ya da umursamaz sanılır. Oysa bu değişim karakter bozulması değil, sosyal kognisyon kaybıdır.

👥 Hangi Hastalıklarda Görülür?

  1. Frontotemporal Demans (FTD):
    En tipik örnektir. Kişilikte ciddi değişiklikler, duygusal donukluk ve empati kaybı ile başlar.
  2. Alzheimer Hastalığı:
    Erken dönemde değil ama ilerleyen evrelerde sosyal algı bozulabilir.
  3. Parkinson ve Huntington Hastalığı:
    Sadece motor değil, duygusal/ahlaki işlem merkezleri de etkilenebilir.
  4. Otizm Spektrum Bozuklukları:
    Doğuştan sosyal kognisyon eksikliğiyle giden bir tablo.
  5. Epilepsi (özellikle temporal lob kaynaklı):
    Bazen geçici sosyal kognitif bozukluklar olabilir.
  6. Travmatik Beyin Hasarı:
    Özellikle frontal bölge etkilenmişse, kişilik değişimleri gözlenebilir.

👨‍👩‍👧 Aileler Ne Diyor?

  • “Artık çok kaba konuşuyor.”
  • “Yabancılara bile uygunsuz espriler yapıyor.”
  • “Anlamadığım şekilde bencil oldu.”
  • “Empati sıfır, sadece kendini düşünüyor.”
  • “Bizi hiç umursamıyor, sanki bizi tanımıyor.”

Tüm bu cümleler, bize bir zamanlar nazik olan kişinin değiştiğini anlatır.
Ama suçlu karakter değil. Suçlu, beyindeki sosyal merkezlerin etkilenmiş olmasıdır.

🩺 Ne Yapmalı?

  1. Değerlendirme şart:
    Nörolojik muayene, nöropsikolojik testler ve görüntüleme ile sosyal kognisyonu etkileyen hastalıkların erken tanısı yapılmalıdır.
  2. Aile eğitimi:
    Bu değişimin bilinçli olmadığını ve hastalığın parçası olduğunu bilmek, aileyi rahatlatır.
  3. Empati eğitimi ve sosyal beceri çalışmaları:
    Hafif bozulmalarda, tekrar kazanımı desteklemek mümkündür.
  4. Davranışsal stratejiler:
    Uyarıcılar azaltılmalı, rutin ve huzurlu bir ortam sağlanmalı.
  5. Destek grupları ve psikolojik danışmanlık:
    Hem hasta hem de ailesi için psikolojik destek ihmal edilmemelidir.

💬 Son Söz: Karakter Değil, Beyin Değişti

Sevgili okurlar, sosyal kognisyon kaybı, kişiliğin değil beynin hastalığıdır.
Yakınınız size yabancı gibi davrandığında, bunu kişisel algılamayın. O sizi değil, artık beyninin işleyişini tanımıyor olabilir.

Bu değişimi fark etmek, kabul etmek ve doğru yönetmek; şefkatli ama bilimsel bir yolculuğun kapılarını aralar.

Unutmayın: Nezaket gitmiş gibi görünse de sevgi hâlâ orada bir yerlerde.
Yeter ki biz sabırla, bilgiyle ve anlayışla yaklaşalım.

avatar
Prof. Dr. Aynur ÖZGE, MD, PhD

Prof. Dr. Aynur Özge, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Nöroloji Anabilim Dalı'nda öğretim üyeliği yapmaktadır. Uzmanlık alanları arasında Algoloji ve Klinik Nörofizyoloji bulunmaktadır. Eğitimini tamamladıktan sonra akademik kariyerine odaklanarak, nöroloji alanında derinlemesine bir uzmanlık edinmiştir.