Prof. Dr. Aynur Özge
Telefon ekranından gözünüzü kaldırdığınızda zamanın nasıl geçtiğini fark etmediğiniz oldu mu? O an, bir videoya bakıyordunuz, sonra diğerine… Sonra bir mesaj geldi, derken bir e-posta, ardından uyarı sesleri ve siz dikkat dağınıklığının tam ortasında buldunuz kendinizi.
Dijital çağ, bilgiye erişimi kolaylaştırsa da dikkatimizi dağıtmak konusunda da bir o kadar “başarılı.” Peki biz beynimizi bu çağın gürültüsü içinde nasıl odakta tutabiliriz?
Dikkat, beynimizin enerji tasarrufu yapma yollarından biridir. Binlerce yıl önce ormanda tehlikeyi fark etmek için gerekliydi; şimdi ise sosyal medyada kaybolmamak için. Modern yaşamda ise dikkatimiz parçalanmış bir mozaik gibi: Bir parçası telefonda, bir parçası televizyonda, bir parçası mail kutusunda…
Bir çocuk düşünün: Odasında ders çalışıyor ama bir yandan tabletten mesaj bekliyor, bir yandan da müzik dinliyor. Bu, günümüz dikkat modelinin adeta küçük bir örneği.
Araştırmalar gösteriyor ki sürekli bölünen dikkat, prefrontal korteksin – yani karar verme ve odaklanma merkezimizin – kapasitesini azaltıyor. Ayrıca çoklu görev (multitasking) yapmak, verimliliği düşürüyor. Stanford Üniversitesi’nin bir çalışmasına göre, sık multitasking yapan bireylerin hafıza testlerinde düşük performans gösterdiği ortaya çıktı.
Dikkatin sürekli bölünmesi, kaygı seviyelerini artırıyor ve kaliteli öğrenmeyi engelliyor. Tıpkı kaslarımız gibi, dikkat de ne kadar parçalanırsa o kadar zayıflıyor.
Üniversite öğrencisi Emre, her sabah uyanır uyanmaz telefonuna sarılıyor, haber başlıklarından Instagram’a, WhatsApp mesajlarından YouTube’a savruluyordu. Dikkatini toplayamıyor, derslerine odaklanamıyordu. Küçük bir değişiklik yaptı: Sabah ilk 30 dakikasını telefonsuz geçirmeye başladı. Birkaç hafta içinde ders başarısı arttı, zihinsel yorgunluğu azaldı. Sadece bu küçük değişim bile beyninin ona teşekkür etmesini sağladı.
Dijital çağda dikkatimizi korumak kolay değil ama imkânsız da değil. Dikkat, bilinçli bir tercih. Zihnimizi şekillendiren teknolojiler kadar, o teknolojileri kullanma biçimimiz de önemli. Odağınızı koruyarak hem daha üretken olabilir hem de daha huzurlu bir zihne sahip olabilirsiniz.
Unutmayın: Her bildirim sizi hayattan birkaç saniye daha uzaklaştırır. Ama her dikkat anı, sizi kendinize biraz daha yaklaştırır.