Prof. Dr. Aynur Özge
Hepimiz uzun yaşamak istiyoruz ama kesinlikle düşkün olmak ya da Alzheimer hastalığı gibi bir durumla karşılaşmak istemiyoruz.
Alzheimer hastalığı (AH), çeşitli yaşam tarzı faktörlerinden ve eşlik eden hastalıklardan etkilenen çok yönlü yıkıcı bir beyin (nörodejeneratif) hastalığıdır.
Araştırmalar, erken yaşlardaki yaşam tarzı tercihlerinin ve eşlik eden hastalıkların ileri yaşlarda AH’nin gelişimini ve ilerlemesini önemli ölçüde etkileyebileceğini göstermektedir.
Örneğin çok yönlü eğitim almak, ebeveynlerinizde şanslı genler almak (apolipoprotein E epsilon2 aleli gibi) ve kendiyle barışık aktif bir yaşam sürmek sizin yolunuzun hastalıkla kesişme yaşını öteleyecektir. Öte yandan fiziksel hareketsizlik, sigara içmek, iyi dengelenemeyen hipertansiyonu olmak, obezite, kontrol altında olmayan diyabeti olmak, ilaç ve diyetle yoluna konmamış kolesterol yüksekliği yaşamak veya uzayan depresyon dönemlerini yaşamak yolunuzu daha erken yaşlarda Alzheimer hastalığı ile kesiştirecektir.
Bir kötü haber de herkese bir “kulp takıp” köşesine çekilen ve kendi başına bulmaca çözmek, kitap okumak gibi etkinliklerle Alzheimer’den korunduğunu düşünen dostlarımıza geliyor maalesef. Evet, evde kalıp kendinize vakit ayırın, okuyun yazın ama rica ediyorum, aklınıza tamamen yatmasa da dışarı çıkın ve insanlarla vakit geçirin. Çıkın evlerinizden, sosyalleşin. Altı üstü oturup bir çay ya da kahve içerek ya da içmeyerek sohbet edeceksiniz, nihayetinde evlenmiyorsunuz…
Down sendromu veya her iki ebeveynden Alzheimer genlerini (APOE4 veya PRESEN 1-2) almak gibi durumlarda sizin elinizde olan imkanlar sınırlı olacaktır. Ancak neyse ki bu olasılık seyrektir. Öte yandan değiştirilebilir risk faktörleri dediğimiz yaşam tarzı müdahaleleri, Alzheimer hastalığı dahil olmak üzere tüm demans türleri ile kesişme zamanınızı geciktirir. Yani bunun için uğraşmaya değer dostlar…
Yaşam tarzı faktörleri ve tıbbi durumlara ek olarak beslenme, ileri yaşlarda Alzheimer hastalığının gelişimi ve ilerlemesinde önemli bir rol oynamaktadır. Birçok çalışma, beslenmenin beyin sağlığı ve bilişsel işlev üzerindeki etkisini vurgulayarak, yaşamın ilerleyen dönemlerinde AH riskini azaltmak için erken yaşlarda diyet seçimlerinin önemini vurgulamıştır.
Antioksidanlar, anti-enflamatuar bileşenler, meyveler, kabuklu yemişler, sebzeler ve balık açısından zengin bir diyet tüketmek, yaşa bağlı bilişsel gerileme ve çeşitli nörodejeneratif hastalık riskinin azalmasıyla ilişkilendirilmiştir. Akdeniz diyeti, DASH diyeti ve MIND diyeti, yaşlı yetişkinlerde bilişsel gerilemeyi yavaşlatma ve Alzheimer tipi demans riskini azaltma konusundaki potansiyel faydaları nedeniyle özellikle belirtilmiştir.
Öte yandan, araştırmalar obezite, yüksek şekerli diyetler ve yüksek yağlı diyetlerin bilişsel gerileme ve bunama riskini artırabileceğini göstermektedir. Gözünüzün önüne sürekli dışardan yemek söyleyen evlatlarınız geldi değil mi? Şahsen benim gözümün önüne geldi.
Diyeceğim odur ki, seyrek rastlanan kısa çöplerden birini çekmediyseniz, erken yaşlardan itibaren fiziksel, zihinsel ve sosyal açıdan aktif bir yaşam sürerek, düzenli kontrollerle tıbbi durumunuzu kontrol ederek, besinler, antioksidanlar ve anti-enflamatuar bileşenler açısından zengin sağlıklı bir diyeti yaparak kaderinizi kendiniz belirleyebilirsiniz. Ailesinde bu hastalıkla yolu kesişmiş bir hasta yakını ve binlerce hastası olan bir doktor olarak söyleyeceğim odur ki inanın bana bu gayretlerinize değecektir.
Sağlıkla, hatırlayarak ve hatırlanarak kalın…
Daha ileri okuma için seçilmiş kaynaklar: