Hava Kirliliği Beynimizi Paslandırır

Hava Kirliliği Beynimizi Paslandırır

Prof. Dr. Aynur Özge

Hava kirliliği, modern yaşamın kaçınılmaz bir parçası haline gelmiş ve birçok sağlık sorununun temel nedenlerinden biri olarak kabul edilmektedir.

Hava Kirliliği ve Beyin Sağlığı: Alzheimer Hastalığı Üzerine Etkileri

Solunum ve kardiyovasküler sistem üzerindeki olumsuz etkileri iyi bilinmekle birlikte, son yıllarda hava kirliliğinin beyin sağlığı ve nörodejeneratif hastalıklar üzerindeki potansiyel etkileri de giderek daha fazla araştırılmaktadır. Bu yazıda, hava kirliliğinin beyin sağlığı üzerindeki etkilerini ve özellikle Alzheimer hastalığı ile ilişkisini ele alacağız.

Hava Kirliliğinin Beyin Sağlığı Üzerine Etkileri

Hava kirliliği olduğunda ince partikül maddeler (PM2.5 ve PM10), azot dioksit (NO2), karbon monoksit (CO) ve ozon (O3) gibi çeşitli zararlı maddeler içerir. Bu kirleticiler, solunum yoluyla vücuda girerek kan dolaşımına geçebilir ve beyin dahil olmak üzere çeşitli organlara ulaşabilir. Beyne ulaşan bu zararlı maddeler, oksidatif stres, iltihaplanma ve nöronal hasara yol açarak bilişsel işlevlerin bozulmasına neden olabilir.

Alzheimer Hastalığı ve Hava Kirliliği

Alzheimer hastalığı, bellek kaybı ve bilişsel işlevlerde azalma ile karakterize edilen sık görülen ilerleyici bir beyin hastalığıdır. Hava kirliliğinin, Alzheimer hastalığı riskini artırabileceği yönünde güçlü kanıtlar bulunmaktadır. Araştırmalar, yüksek hava kirliliğine maruz kalan bireylerde, Alzheimer hastalığına yakalanma riskinin arttığını göstermektedir. Bu artış, hava kirliliğinin beyin üzerindeki doğrudan zararlı etkilerinin yanı sıra, iltihaplanma ve vasküler hasar gibi dolaylı etkileriyle de ilişkilidir.

Hava Kirliliğine Maruz Kalma ve Beyin Sağlığı

Hava kirliliğine uzun süre maruz kalmak, beyin hacminde azalma ve bilişsel işlevlerde bozulma ile ilişkilendirilmiştir. Özellikle ince partikül maddeler (PM2.5), beyin dokusuna nüfuz ederek nöronal hasara ve iltihaplanmaya yol açabilir. Bu süreçler, Alzheimer hastalığına yatkınlığı artıran beyin değişikliklerine katkıda bulunabilir. Ayrıca, hava kirliliğine maruz kalmanın, beyinde Alzheimer hastalığına yol açtığını bildiğimiz amiloid plakların birikimini hızlandırdığı ve hücre iskeletini oluşturan tau proteinlerinin hiperfosforilasyonuna yol açtığı bulunmuştur; bu iki faktör de Alzheimer hastalığının temel patolojik özelliklerindendir.

Risk Faktörleri ve Önleme

Hava kirliliğinin beyin sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için çeşitli önlemler alınabilir. Temiz enerji kaynaklarının kullanılması, trafik yoğunluğunun azaltılması ve yeşil alanların artırılması gibi çevresel düzenlemeler, hava kirliliğini azaltmada önemli rol oynar. Ayrıca, bireyler kapalı mekanlarda hava filtreleme sistemleri kullanarak ve hava kirliliğinin yoğun olduğu zamanlarda dışarıda bulunmaktan kaçınarak maruziyetlerini azaltabilirler.

Hava kirliliği, beyin sağlığı üzerinde ciddi olumsuz etkiler yapabilir ve Alzheimer hastalığı riskini artırabilir. Bu nedenle, hava kirliliğinin azaltılmasına yönelik çevresel ve bireysel önlemler alınması, sadece genel sağlık için değil, aynı zamanda beyin sağlığını korumak ve Alzheimer hastalığını önlemek için de kritiktir. Daha temiz bir çevre ve daha sağlıklı bir yaşam tarzı, beyin sağlığımızı korumada önemli bir rol oynayacaktır.

Daha fazla okuma için;
1. Orgeta V, Mukadam N, Sommerlad A, Livingston G. The Lancet Commission on Dementia Prevention, Intervention, and Care: a call for action. The Lancet. 2017.
2. Low A, Prats-Sedano MA, McKiernan E, et al. Modifiable and non-modifiable risk factors of dementia on midlife cerebral small vessel disease in cognitively healthy middle-aged adults: the PREVENT-Dementia study. Alzheimer’s Research & Therapy. 2022;14:154. [Link to full text](https://doi.org/10.1186/s13195-022-01095-4).

avatar
Prof. Dr. Aynur ÖZGE, MD, PhD

Prof. Dr. Aynur Özge, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Nöroloji Anabilim Dalı'nda öğretim üyeliği yapmaktadır. Uzmanlık alanları arasında Algoloji ve Klinik Nörofizyoloji bulunmaktadır. Eğitimini tamamladıktan sonra akademik kariyerine odaklanarak, nöroloji alanında derinlemesine bir uzmanlık edinmiştir.