Prof. Dr. Aynur Özge
Bazen bir şarkı çalar, aniden hüzünleniriz.
Bazen biriyle göz göze geliriz ve kalbimiz hızla çarpmaya başlar.
Ya da bir gün her şey yolundayken, sebepsiz yere içimiz daralır…
Peki bu duyguları biz mi seçiyoruz, yoksa beynimiz mi bizi bu duygulara itiyor?
Dilerseniz bu karmaşık ama bir o kadar da büyüleyici ilişkiye birlikte göz atalım.
Cevap biraz karmaşık:
İkisi de!
Beynimiz, duygularımızın oluştuğu yerdir. Ama duygular, beynin kontrol ettiği şeyler değil, beynin ta kendisinden çıkan ürünlerdir. Yani aslında beyin hem yönetici hem etkilenen roldedir.
Beynimizde duyguların işlendiği ve yönlendirildiği temel yapılar vardır:
Korktuğunuzda kalbinizin hızla çarpması sizin seçiminiz değildir.
Ama sonrasında “Dur bakalım, bu gerçek bir tehdit mi?” diye kendinize sormak beynin yönetici fonksiyonlarının devreye girmesidir.
Yani duygular ilk anda otomatik, sonrasında yönetilebilir tepkilerdir.
Yani duygular, beynin yapısını bile değiştirebilir!
Kesinlikle evet.
Böylece amigdala daha az tetiklenir, duygular daha iyi yönlendirilir.
Bazen beynimiz duygularımızı yönetir.
Bazen de duygular beynimizi yönlendirir.
Önemli olan, bu ikili arasındaki dengeyi fark edip, duygularla savaşmadan, onları anlamayı öğrenmek.
Sevgili okurlar,
Duygularınızı küçümsemeyin ama onlara esir de olmayın.
Beyninizi tanıyın, duygularınızı anlayın.
Çünkü ikisi birlikte sizi siz yapan şeydir.
Sevgiyle ve dengeyle kalın.