Başım Şiddetle Ağrıyor Ama Gözlerim de Yaşarıyor: Bana Ne Oluyor?

Başım Şiddetle Ağrıyor Ama Gözlerim de Yaşarıyor: Bana Ne Oluyor?

Prof. Dr. Aynur Özge

Baş ağrısı denildiğinde, çoğumuzun aklına sıradan bir ağrı gelir. Ancak, kranial otonomik başağrıları sıradan baş ağrılarından çok farklıdır. Bu tür baş ağrıları, genellikle tek taraflı olup, göz çevresi ve başın bir tarafında yoğun bir şekilde hissedilir. Küme baş ağrıları bu grupta en bilinenidir; ancak tek taraflı baş ağrılarının diğer türleri de vardır ve bu yazıda bunları ele alacağız.

Kranial Otonomik Başağrıları Nedir?

Kranial otonomik başağrıları (KOB), başın bir tarafında yoğun ağrı ve buna eşlik eden otonomik belirtilerle karakterize edilen baş ağrısı türleridir. Bu belirtiler arasında gözde sulanma, burun tıkanıklığı, göz kapağında düşme ve yüzde terleme gibi semptomlar bulunur. KOB’lar genellikle belirli bir düzen içinde tekrarlar ve yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiler.

Kranial Otonomik Başağrısı Türleri

Paroksismal Hemikranya: Ağrıların Keskin Dalgaları

Paroksismal hemikranya, başın bir tarafında ani ve şiddetli ağrı atakları ile karakterizedir. Bu ataklar genellikle birkaç dakika ile birkaç saat arasında sürer ve günde birçok kez tekrarlayabilir. Otonomik belirtiler, ağrının olduğu tarafta gözde sulanma, burun tıkanıklığı ve yüzde terleme şeklinde ortaya çıkar. İndometasin bu tür baş ağrılarının tedavisinde oldukça etkilidir.

Hemikranya Continua: Sürekli ve Yoğun Ağrı

Hemikranya continua, sürekli bir baş ağrısı olup, belirli dönemlerde şiddetlenir. Bu ağrı tipi, başın bir tarafında sabit ve sürekli bir ağrı ile karakterizedir. Otonomik belirtiler, ağrının olduğu tarafta gözde sulanma ve burun tıkanıklığıdır. İndometasin, hemikranya continua tedavisinde de etkilidir ve ağrıyı önemli ölçüde hafifletir.

SUNCT ve SUNA Sendromları: Kısa Süreli, Tekrarlayan Ağrılar

SUNCT ve SUNA sendromları, kısa süreli ve tekrarlayan baş ağrısı atakları ile karakterizedir. Bu ataklar, genellikle başın bir tarafında ani ve şiddetli ağrıya neden olur. SUNCT, gözde sulanma ve kızarıklık gibi belirgin otonomik belirtilerle birlikte gelirken, SUNA daha geniş bir otonomik belirti yelpazesi sunar. Antikonvülzan ilaçlar ve oksijen terapisi, bu tür baş ağrılarının tedavisinde kullanılabilir.

Migrenle Karışan Belirtiler ve Tanı Zorlukları

Migren ve kranial otonomik baş ağrıları, benzer belirtiler gösterebilir. Migren hastalarında da tek taraflı baş ağrısı, ışık ve ses hassasiyeti, bulantı gibi belirtiler görülebilir. Bu nedenle, migren ve KOB’ların doğru bir şekilde ayrıştırılması önemlidir. KOB’ların tanısında otonomik belirtilerin varlığı önemli bir ipucudur.

Migren Hastalarının Kranial Otonomik Belirtileri

Migren hastalarında kranial otonomik belirtiler sıkça görülür ve bu belirtiler sinüzit atağı ile karıştırılabilir. Migren atakları sırasında gözde sulanma, burun tıkanıklığı ve yüzde terleme gibi belirtiler, migrenin KOB ile karışmasına neden olabilir. Bu durum, yanlış tanı konmasına ve uygun olmayan tedavi yöntemlerinin uygulanmasına yol açabilir.

Migren ve KOB’ların Ortak Tanı ve Tedavi Yaklaşımı

Migren ve KOB’ların doğru bir şekilde tanımlanması ve ayrıştırılması, etkili tedavi için kritik öneme sahiptir. Bu iki baş ağrısı türünün ortak tedavi yaklaşımları şunlardır:

  • Hasta Öyküsü ve Fizik Muayene: Baş ağrısının türü ve özellikleri detaylı bir şekilde değerlendirilmelidir.
  • İlaç Tedavisi: Migren ve KOB’ların tedavisinde kullanılan ilaçlar benzer olabilir. Triptanlar, antikonvülzanlar ve NSAID’ler yaygın olarak kullanılır.
  • Oksijen Terapisi: KOB ataklarını hafifletmek için oksijen terapisi etkili olabilir.
  • Stres Yönetimi: Stresin azaltılması, hem migren hem de KOB ataklarının sıklığını ve şiddetini azaltabilir.

Kranial otonomik baş ağrıları, baş ağrısı türleri arasında karmaşık ve zorlu olanlardır. Küme baş ağrıları dışında, paroksismal hemikranya, hemikranya continua ve SUNCT/SUNA sendromları gibi tek taraflı baş ağrıları da yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Migren ve KOB’ların doğru bir şekilde tanımlanması ve tedavi edilmesi, hastaların yaşam kalitesini artırmak için önemlidir. İstanköy (Bugünkü Bodrum civarı)’lü hemşehrimiz ve Tıbbın babası Hipokrat’ın da dediği gibi önce ağrıyı dindirmeliyiz.

avatar
Prof. Dr. Aynur ÖZGE, MD, PhD

Prof. Dr. Aynur Özge, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Nöroloji Anabilim Dalı'nda öğretim üyeliği yapmaktadır. Uzmanlık alanları arasında Algoloji ve Klinik Nörofizyoloji bulunmaktadır. Eğitimini tamamladıktan sonra akademik kariyerine odaklanarak, nöroloji alanında derinlemesine bir uzmanlık edinmiştir.